Sivas: 2 Temmuz 1993’te gerici-faşist çetelerin gerçekleştirdiği katliamın üzerinden 26 yıl geçti. Katliamın 26’ıncı yılında Alevi derneklerinin çağrısıyla, katliamın yapıldığı Madımak Otel’in önüne gelen onbinlerce kişi, katliamı lanetleyerek hayatını kaybedenleri andı.
Sivas’ta yapılan anmaya birçok ilden Alevi kurumları, siyasi parti temsilcileri, Demokratik Kitle Örgütleri ile aralarında Partizan’ın da bulunduğu devrimci-demokrat kurumlar da katıldı.
Anma programı Pir Sultan Abdal Kültür Derneği(PSKAD) Sivas Şubesi önünde başladı.
Çeşitli illerden gelen onbinlerce kişi PSKAD’nin önünden katliamın yapıldığı Madımak Otel’in önüne doğru yürüdü. Katliam şehitlerinin ailelerinin de bulunduğu kitle yürüyüş sırasında sık sık; “Sivas’ın ışığı sönmeyecek”, “Sivas’ı yakanlar, AKP’yi kuranlar”, “Madımak utanç müzesi olsun”, “Faşizme karşı omuz omuza” sloganları attılar.
Yürüyüşe Partizan da “ Bu ateş sönmez Pir Sultanlar Ölmez” yazılı pankart ile katıldı. Partizan korteji yürüyüş boyunca sloganlarıyla 2 temmuz Sivas katliamının faillerinin cezalandırılmadığını ve hesabın sorulacağını haykırdı.
Sivas’ın katilleri cezalandırılmadı, ödüllendirildi!
Yaklaşık 1 saatlik yürüyüşün ardından kitle Madımak Otel’in önüne geldi. Otel’in önünde ise ilk olarak Sivas şehitleri şahsında 1 dakikalık saygı duruşunda bulunuldu. Saygı duruşunun ardından şehit aileleri otelin önüne karanfil bıraktılar.
Ailelerin karanfilleri bırakmasının ardından, PSAKD Ankara Şubesi tarafından semah dönülerek gülbank okundu.
Okunan gülbank ve semahın ardından Alevi kurum temsilcileri selamlamalar yaptılar. Selamlama konuşmalarında katılan herkese teşekkür edilerek, Madımak müze yapılmadan katiller yargılanmadan, burada olup bu utancı yüzlerine vurmaya devam edeceklerini vurguladılar.
Selamlama konuşmalarının ardından kurumlar adına ortak basın metni okundu. Alevi-Bektaşi Federasyonu Başkanı Hüseyin Güzelgül tarafından okunan açıklamada, üzerinden 26 yıl geçmesine karşın acının hala ilk günkü gibi olduğu vurgulandı.
Katliamın yaşandığı günde siyasi iktidarların ayrıştırıcı dillerinin devam ettiği belirtilerek “Siyasi iktidarlar ‘Çok şükür otel dışındaki halkımız zarar görmemiştir’, ‘Davanın zamanaşımına uğraması milletimiz için hayırlı olmuştur’ açıklamalarıyla niyetlerini ortaya koymuştur” denildi.
Açıklamada, katliamdan bu güne katliamı yapanların, onların avukatlığını yapanların milletvekilliği, bakanlık yaptığı belirtilerek “Bunlarla birlikte katliam unutturulmak istenmiş, failler kaçırılmak istenmiş, dava zamanaşımına uğratılarak katilleri aklanmak istenmiştir. Bunları yapanlar milletvekili, bakan yapılmış, ödüllendirilmişlerdir” denildi.
Açıklamada ayrıca Alevi kültürüne yönelik baskıların, asimilasyon politikalarının devam ettiği belirtildi. Bu kapsamda Alevi köylerinin baskılandığı, köylere cami yapılmak istendiği, eğitimin gerici bir niteliğe büründüğü belirtilerek bu politikaların aslında sadece Alevilere değil toplumun bütün renklerine karşı olduğunun altı çizildi.
Son olarak bu topraklarda aydın, yazar, sanatçı ve tüm renklerinin ortak yaşamı için mücadele edileceği vurgulanarak açıklama sonlandırıldı.
