Erzingan: Komik delillerle tutuklanan Hasan Sınırtaş’ın serbest bırakılması için 8 gündür açlık grevinde olan PSAKD Genel Merkez Yöneticisi Erol Yeter “Alevilerle Sünniler çatışıyor algısı oluşturulmaya çalışılıyor dedi. konuyla ilgili Erol Yener ile yaptığımız söyleşiyi olduğu gibi yayınlıyoruz.
Özgür Gelecek: Merhabalar, son süreçte AKP hükümetinin bir taraftan alevi açılımı deyip, bir taraftan da TEOG, 4+4+4 ve zorunlu din dersi gibi saldırılarla, gözaltılarla asimilasyon politikalarına devam ediyor. Bu durumu nasıl değerlendiriyorsunuz?
Erol Yener: AKP’nin tavrını zaten biliyorduk. Bu açılım aynı çözüm süreci gibidir. AKP’nin yaptığı oyalama taktiği, Alevileri asimile etme politikalarının bir parçasıdır.
Bunlarla birlikte Erzincan’da ciddi bir OHAL süreci var. Neredeyse adım atmak bile yasaklanacak. Geçtiğimiz haftalarda yapılan Maraş, 19 Aralık, Roboskî anmasına kolluk ve sivil faşistler saldırdı ve ertesi gün de birçok arkadaşımız gözaltına alınarak tutuklandı.
Kolluk gücünün ev aramaları, fiziksel takibi sürekli olarak hissediliyor. Ancak bu baskılara karşı, Erzingan’daki demokrat insanlar, kurum ve kuruluşlar, partiler bir birine kenetlenmiş durumda. Devletin yapmış olduğu bu saldırılar doğal olarak bizi daha fazla bir birimize kenetledi, ortak akıl yürütme ve birlikte hareket etmemizin önünü daha fazla açtı.
Yapılan baskıların ve uydurma polis fezlekelerinin devleti ne derece gülünç duruma düşürdüğünden de bahsetmek istiyorum. Hasan Sınırtaş arkadaşımızın “örgüt üyeliği” delillerinin arasında yok yok. Slogan atmak, demokratik bir eyleme katılmak, 2 Temmuz anmasına gitmek için otobüs ayarlamak…
Hasan Sınırtaş’ın dosyasında “Eğitim’de hak ihlallerine karşı yürüyoruz” yazılı pankart taşımak. “Devletin Alevisi olmayacağız, zorunlu din derslerine hayır” dediği için bugün hapishanede. Taşınan bu pankart, atılan bu sloganlar gerçekten suçsa bu düşünceyi sahiplenen milyonlarca alevi var. Hepsini hapse atmaları gerekmiyor mu?
– Peki, sizce PSAKD’ne neden böyle bir saldırı oldu?
– Bu saldırı sadece PSAKD’a yapılmadı. Bu saldırı tüm Alevilere yönelik bir saldırıdır. Erzincan’daki tüm kurum ve kuruluşlara yapılmıştır. Bu saldırıları aslında bizler yıllardır yaşamaktayız. Son süreçte bu saldırılar gittikçe şiddetini arttırmıştır. Tayyip Erdoğan’ın yasaları Anadolu gençliğine, Anadolu’da Aleviliği işleyen bu kitleye dönerek bu kitleyi sindirme politikasıyla karşı karşıyayız. O yüzden Türkiye’nin çeşitli kesimlerinde işçi sınıfı, Kürtler nasıl baskı görüyorsa Alevilerde Erzincan’da daha çok baskı görüyor. Yaşadığımız yerin küçük olmasından kaynaklı alevi Sünni çatışması bir başka işlenmektedir. Ama bizler hiçbir zaman bu faşist diktatörlüğün oyununa gelmeyeceğiz. Hakkımızı sonuna kadar arayacağız ve Hasan Sınırtaş serbest bırakılıncaya kadar açlık grevimize devam edeceğiz.
Bundan dolayı Hasan Sınırtaş’ın mücadelesi hepimizin mücadelesidir. Açlık grevimiz tüm Alevilerin açlık grevidir, tüm devrimci demokratların açlık grevidir. Biz burada aynı zamanda tüm tutsaklar için mücadele ediyoruz.
– Teşekkürler. Son olarak eklemek istediğiniz bir şey var mı?
– Bende teşekkür ederim. Son olarak eklemek istediğim bir şey yok ancak, başlatılan bu direnişin en önemli yanı birlik ve beraberliği sağlamış olmasıdır diye düşünüyorum.
