Her yıl işçilerin, emekçilerin taleplerini haykırdığı meydanlardan haber yapan gazetecilerin bugün Türkiye ile birlikte tüm dünyada sessiz meydanları çekmek zorunda kaldığı ifade edilen açıklamada, “İnsanlık tarihinde yaşanmamış anlara tanıklık ediyoruz. Bütün insanlığı tehdit eden bu salgın sadece halk sağlığını tehlikeye atmakla kalmıyor tüm ülkelerin ekonomilerini de temellerinden sarsıyor” diye kaydedildi.
Her yıl işçilerin, emekçilerin taleplerini haykırdığı meydanlardan haber yapan gazetecilerin bugün Türkiye ile birlikte tüm dünyada sessiz meydanları çekmek zorunda kaldığı ifade edilen açıklamada, “İnsanlık tarihinde yaşanmamış anlara tanıklık ediyoruz. Bütün insanlığı tehdit eden bu salgın sadece halk sağlığını tehlikeye atmakla kalmıyor tüm ülkelerin ekonomilerini de temellerinden sarsıyor” diye kaydedildi.
“Ücretli izin hakkına engel olunmamalıdır”
Bu salgın sürecinde işçilerin taleplerinin yerine getirilmesinin birinci görev olması gerektiğinin altı çizilen açıklamada, “İşçi sınıfının önemli bir parçası olan ve tüm toplum için bir kamu görevi yapan medya çalışanlarının özellikle bu salgın döneminde yeterince korunmadığı ortadadır. Korona testi pozitif çıkan meslektaşlarımızın sayısı her geçen gün artmaktadır. Gazetecilerin sağlığı için tedbirler bir an önce en üst seviyeye çıkarılmalı. En önemlisi dönüşümlü ücretli izin hakkına engel olunmamalıdır” denildi.
Salgının yaratacağı ekonomik buhranın medya çalışanlarının sırtına yüklenmemesi gerektiği vurgulanan açıklamada “Gazete tirajlarındaki düşmeler, basın ilan gelirlerinin azalması ve televizyon kanallarının yüksek ödemelerine ilişkin acilen bir paket hazırlanmalı. Bu salgın sürecinin sonunda kapanmış televizyon ve gazeteler ile birlikte binlerce işsiz medya çalışanı olmaması için halkın haber alma hakkına sahip çıkarak bu kurumları yaşatmalıyız” diye belirtildi.
