Güncel

‘Türkiye gazeteci hapishanesine dönüştü’

Gazeteci meslek örgütleri yaşanan son tutuklamalardan sonra bir açıklama yayınlayarak ‘Türkiye gazeteci hapishanesine dönüştü’ dedi

İstanbul’da 29 Kasım’da Beyoğlu’nda bulunan ajans binasından çıktıktan sonra gözaltına alınan muhabirlerimiz Sadiye Eser ve Sadık Topaloğlu, tanık beyanlarına dayanılarak yurtdışı gezileri ve daha önce haklarında açılan davalar gerekçesiyle tutuklanarak, cezaevine gönderildi. Gazetecilere yönelik baskıların son halkası olan muhabirlerimizin tutuklanmasına tepki gösteren gazeteci meslek örgütleri gazeteciliğin suç olmadığının altını çizdi.

TGS: Bunun adı adalet olamaz

Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS) Genel Başkanı Gökhan Durmuş, muhabirlerimiz Eser ve Topaloğlu’nun tutuklanmasının hukuki açıklamasının olmadığını söyledi. Gazetecilerin tutuklanması için gizli tanık yoluna başvurulduğunu ifade eden Durmuş, “Bunun adı adalet, hukuk olamaz. Kimliğini dahi gizleyen bir kişinin suçlamalarıyla insanların özgürlüğü gasp edilemez. Aynı zamanda sendikamız üyesi olan Sadık Topaloğlu ve Sadiye Eser’in derhal serbest bırakılmasını istiyoruz” dedi.

MKGP: Arkadaşlarımız gazetecidir

Son bir ayda 4 gazetecinin tutuklandığını ve yüzlerce gazetecinin cezaevlerinde olduğunu hatırlatan Mezopotamya Kadın Gazeteciler Platformu’ndan (MKGP) Gülistan Azak, “Dün gazeteler bombalanıyordu, bugün ise gazetenin bombalanışının yıl dönümünde gazeteciler gözaltına alınıyor, tutuklanıyor” diye belirtti. Azak, “Gazetecilerin yaptıkları haberler suç olarak görülüyor, tutuklama gerekçesi sayılıyor. Türkiye, adli kontrol, denetimli serbestlik, yurt dışı yasağı gibi cezalarla gazetecileri kendi topraklarında, evlerinde, iş yerlerinde aslında yaşamın her alanında, her anıyla cezalandırıyor. Buradan bir kez daha söylüyoruz; arkadaşlarımız gazetecidir. Arkadaşlarımız derhal serbest bırakılmalı” diye konuştu.

Basın İş: Türkiye bir hapishaneye döndü

Türkiye’nin gazeteci hapishanesine dönüştürüldüğünü dile getiren Türkiye Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) Basın İş Genel Başkanı Faruk Eren, ülkede her gün gazetecilerin gözaltına alınarak tutuklandığını belirterek, buna karşı tepkilerin yetersiz olduğu eleştirisinde bulundu. Eren, Topaloğlu ve Eser’in gazeteciliklerine tanık olduklarını ifade ederek, serbest bırakılmalarını istedi.

ÖGİ: Yargılamalar senaryo

Özgür Gazeteciler İnisiyatifi Sözcüsü Hakkı Boltan, muhabirlerimizin tutuklanmasını “Özgür basına yönelik korkutma yöntemleri” olarak değerlendirdi. Yargılamaların senaryodan ibaret olduğuna işaret eden Boltan, “Bu senaryolara gizli tanık eklenerek özellikle de saha da etkin olarak varlık gösteren muhabirler hedef alınmaktadır” ifadelerini kullandı.

‘İktidarın hesapları tutmadı’

İktidarın özgür basına yönelik hesaplarının tutmadığını söyleyen Boltan, “Biat eden bir toplum yaratmak için kendisine ait olan basın yayın kurumlarını etkinleştirmek istiyor. İktidar gün geçtikçe deşifre oluyor. İktidarın despot ve baskıcı bir iktidar olduğunu halk görüyor. Ve buna karşı da bir tutum takınıyor. Bu tutumun ön plana çıkması ve görünür kılınmasında özgür basının rolü ve çalışması çok önemlidir. Özgür basının boyun eğmemesi ve dik durması, iktidarın bu baskı politikasını boşa çıkaracaktır” şeklinde konuştu.

MLSA: Ucuz ve hukuksuz

Medya Hukuk Çalışmaları Derneği (MLSA) Eş Koordinatörü Avukat Veysel Ok, Kürt gazetecilerin yargılamalarına dikkati çekerek, gizli yada açık tanığın kimliği, beyanı, hiç sorgulanmadan ve mahkemelere getirilmeden sadece bu beyanlar esas alınarak gazetecilerin “örgüt üyesi olmak” iddiasıyla tutuklanıp ceza alabildiklerini ifade etti. Birçok Kürt gazeteci davasının temel konusunun gizli ve açık tanık beyanlarından oluştuğunu sözlerine ekleyen Ok, bu yöntemin bir kişiyi suçlamanın en ucuz ve hukuksuz yolu olduğuna işaret etti.

‘Mevcut yasalar işlenirse tutuklu kalmaz’

Yargı reformu paketiyle hiçbir değişikliğin olmadığını söyleyen Ok, “Yargının pratiği değişmedikçe yargı ile siyaset arasında mesafe olmadıkça hiçbir paket işe yaramaz. Şu anda yargıyı kontrol altında tutan Hakim ve Savcılar Kurulu’nun (HSK) üyelerinin seçim usulü, zaten Türkiye’deki yargının fotoğrafını gösteriyor. Zaten Türkiye’de gazetecilerin bir reforma da ihtiyacı yok, mevcut yasalar işlenirse birçok gazeteci serbest bırakılır” dedi.

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Diğer içerik
Kapalı
Başa dön tuşu