Güncel

‘Validebağ Korusu’nda İBB ve İSKİ suç işliyor’

İstanbul: Çevre Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi, Miarlar Odası İstanbul Şubesi ve Validebağ Gönüllüleri, Validebağ Korusu’na ilişkin dava süreciyle ilgili 24 Şubat günü basın toplantısı düzenledi. Üsküdar ilçesinin Çamlıca Tepesi’nin eteğinde yer alan ve mülkiyeti Maliye Hazinesi’ne ait olan Adile Sultan Korusu (Validebağ Korusu) içinde bulunan Seyit Ahmet Deresi’nin sağlıksız olduğu belirtilen açıklamada, konuyla ilgili mücadele edileceği de vurgulandı.

Türk Mühendis ve Mimarlar Odaları Birliği’ne (TMMOB) bağlı Çevre  Mühendisleri Odası (ÇMO) İstanbul Şubesi ve Mimarlar Odası İstanbul Şubesi ile Validebağ Korusu Gönüllüleri tarafından başlatılan dava sürecindeki gelişmelere dair basın toplantısı düzenledi. Toplantıda ÇMO İstanbul Şubesi’nin hazırlamış olduğu Validebağ Korusu İnceleme Raporu’nun da aktarımı gerçekleştirildi.

“Dere geri dönüşü olmayacak duruma gidiyor”

 Basın toplantısında konuşan Çevre Mühendisleri Odası İstanbul Şube Sekreteri Cevahir Efe Akçelik, Çevre Mühendisleri Odası’nın hazırladığı raporu aktardı. Hazırlanan raporda “Validebağ Korusu Deresi’ni incelediğimizde atıksuyun kaynak noktasına doğru yaklaşıldığında kirletici konsantrasyonlarn artmakta olduğu; çökebilir katkı maddelerinin atıksuyu taşıyan kanalette, kanalet boyunca ve koru içindeki derede yatak boyunca çöktüğü görülmüştür. Kirletici girişinin önlenmemesi durumunda, dere ortamında anaerobik mikroorganizmalar gelişecek, bu durum dereyi, canlı yaşamını tehdit eden bir ortama dönüşecektir. Dereyi içme suyu olarak kullanan canlılar ise bu ekolojik ortamdan ya uzaklaşacak ya da yok olacaklardır” ifadeleri olduğunu belirtti.

Çevre Mühendisleri Odası’nın raporuna göre, yaşanan bu durum, Yüzeysel Su Kalitesi Yönetim Yönetmeliği’nin “Yüzeysel suların biyolojik, fiziko-kimyasal ve kimyasal açıdan kalitelerinin korunması maksadıyla her türlü atık ve artık, mevcut su kalite durumunu ve ekolojisini bozacak şekilde alıcı su ortamına bırakılamaz” maddesine de aykırı. Ayrıca raporda, dereye çimento ve agrega atıklarının da karıştığı bu sebepten dolayı derenin geri dönüşü olmayacak duruma götürdüğü de vurgulandı. Raporda, “AKP’nin kadroları 1994 yılında yerel yönetimlerde, 2002’de ise hükümet oldukları andan itibaren ülkemizde ranta dayalı egemen kılınmıştır. Neoliberal ekonomik politikaların 21. yüzyılda en acımasız uygulayıcılarından olan AKP, ülkemizde diktatörlüğünü ilan edecek bir yasal düzenleme ile ülke genel seçimlerine hazırlanıyor. Bu süreçte tüm olanaklarımızla, aklın ve bilimin rehberliğinde tüm baskılara rağmen, yaşamı ve geleceği savunmaya devam edeceğiz” ifadeleri de yer aldı.

Akçelik, mücadeleyi bugünden sonra da sürdüreceklerinin altını çizdi.

“Koltuklarınızdan kalkıp halka hizmet edin”

 Validebağ Gönüllüleri Arif Belgin ise, “Bireysel şikayetlerimize rağmen hiçbir geri dönüş alamadık. Son 7 aydır, dereye beton atıkları da karıştırıldı. Son süreçte derede, 3-4 kez köpüklenme de gördük. İSKİ’ye yaptığımız başvurulara rağmen herhangi bir geri dönüş alamadık. Çevredeki inşaatlarla görüştük ama onlar da suçu bir diğerine attı” ifadelerini kullandı.

İSKİ’nin, halkın tüm başvurularına rağmen herhangi bir adım atmadığını belirten Belgin, “İSKİ yetkilileri, bizim vergilerimizle neden o koltuklarda oturuyorsunuz? Biz halka hizmet etmek için mi, yoksa ceplerini doldurmak için mi? Çıkın o koltuklarınızdan halka hizmet edin. Siz hoşlanmayabilirsiniz ama biz Validebağ Korusu’nu gündemde tutmaya devam edeceğiz” diyerek tepkisini dile getirdi.

İBB ve İSKİ suç işliyor

Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şube Başkanı Sami Yılmaztürk, 20 yıldır Validebağ Korusu çevresinde oturduğunu belirterek, “Dere, çevresinde bu kadar yapılaşmanın olduğu bir yerde, derenin altında bir kanalizasyon varken bu kapakları dereye vermesi bir suç. Pis su dediğimiz lağım suyu (atık su) akıyor oradan. Üsküdar Belediyesi’nin 2006’dan beri bir rant projesi var orada. Validebağ Gönüllüleri tarafından açılan davalar sonucunda bu rantlara geçit verilmedi. Bu suçun ortağı İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve İSKİ’dir. Sadece o dereden yararlanan canlılar değil insanlar da tehdit altında. İSKİ bugüne kadar geldi gitti ama hiçbir işlem yapmadı. Bu da ciddi bir suçtur. Bu suçla ilgili gereken işlemleri yapacağız” açıklamalarında bulundu.

Ardından Yılmaztürk’ün aktarımlarıyla, Validebağ Korusu ve içerisinde bulunan dereye dair hazırlanmış olan slayt gösterimini izlenildi. Slayt gösteriminde, koru ve derenin tarihi ve mahkeme ve mücadele süreçlerine dair bilgiler verildi.

Danıştay, planın kamu yararına uygun olmadığını onadı

Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şube Başkanı Sami Yılmaztürk, 14  Temmuz 2009’da 1/5000 ölçekli plana karşı yargıya başvurulduğu tüm itirazlara karşı İstanbul 3. İdare Mahkemesi’nin 21 Ekim 2011’de kararını açıkladığını belirtti. Yılmaztürk, mahkemenin, Validebağ Korusu 1. Derece Sit Alanı ve Çevresi Koruma Amaçlı Nazım İmar Planı ve Eklerine göre ‘Dava konusu parselin plan onama sınırları dışarısına çıkarılarak, Validebağ Korusu ve çevresinin doğal değerlerinin korunması amacıyla bağdaşmadığı ve kamu yararına uygun olmadığı kararını vererek idari işlemin iptaline’ karar verdiğini söyledi. Yılmaztürk, Danıştay 6. Dairesi’nin de 16 Aralık 2014’de bu kararı onayladığını duyurdu.

“Gereği yapılmasabile tarih hesap soracak”

Yılmaztürk, açıklamasının sonunda “Suç duyurularımızın gereği yapılmasa bile kayıtlara geçiyor. Tarih hesabını soracak” ifadelerini kullandı. Basın toplantısına katılan Validebağ Gönüllüleri de üzerlerinde Validebağ yazılı tişörtleriyle “Biz biz biz, bir aradayız; bir arada koruyu koruyacağız” sloganı attı. 

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu