Güncel

Vicdan ve Adalet milyonların talebi

H. Merkezi: Halkların Demokratik Partisi’nin (HDP), Gündoğdu Meydanı’nda sürdürdüğü Vicdan ve Adalet Nöbeti son gününde DİSK, KESK, TMMOB ve TTB tarafından ziyaret edildi. CHP’li Konak Belediye Başkanı Sema Pektaş’ında aralarında bulunduğu heyet  vekiller tarafından alkışlarla karşılandı.

Sendika ve oda başkanları desteklerini sunarken, Kemalbay, Türkiye’de sınıf, emek ve demokrasi mücadelesinin en önemli aktörlerinin ve bugüne kadar gerçekleşmiş olan kazanımlarda büyük payı olan örgütlerin kendilerini ziyaret ettiğini belirterek, nöbet eylemine güç kattıkları için teşekkürlerini iletti.

Türkiye’de bir kırılmanın yaşandığını belirten Kemalbay, şöyle konuştu: “Türkiye’de nasıl bir kırılma noktasında olduğumuzu hepimiz yaşıyoruz. AKP-Saray iktidarı faşizm yolunda ilerliyor. Bunu endişe ile izliyoruz. İzlemekle kalmıyoruz. Türkiye’nin ne kadar kritik bir dönemden geçtiğini nasıl bir kırılma noktasında olduğumuzu hepimiz yaşıyoruz ve AKP-Saray iktidarı faşizm yolunda ilerliyor. İşte biz bu ülkenin demokrasi güçleri olarak bir araya gelmek ve bu faşizme gidişi durdurmak ve ‘Durmayalım faşizmi birlikte durduralım’ dedik, bunun için mücadeleyi yükseltiyoruz.”

Kemalbay, işlerinden, ekmeklerinden olan 150 bine yakın emekçinin bulunduğunu akademisyenler, kamu emekçilerinin sivil bir ölüme mahkûm edildiğini,  her gün tarih, doğa ve kentlerin yağmalandığını Bu yıkıcı faşist gidişe ‘dur’ diyen demokratik ilkeler çerçevesinde yan yana gelen, birlikte mücadele eden bütün demokrasi güçlerinin önemli bir duruş sergilediğini dile getirdi.

 

“Tutuklama ve ihraç etme süreci yaşandı “

Ardından konuşan Türk Tabipleri Birliği (TTB) Genel Başkanı Raşit Tükel, ülkenin çok zor bir dönemeçten geçtiğini belirterek, “Biz sağlık alanında 14 yıldır bir yıkım içinde yaşıyoruz. Sağlık hakkı mücadelesini olumsuz koşullara ve neo-liberal politikalara karşı yürütüyoruz. Darbe girişiminin ardından ülkemiz önemli bir eşik noktasına geldi.

Darbelerle mücadele için demokratik yollar var, ancak kullanılan hak ve özgürlüklerin askıya alınması oldu. Kamu görevlileri ihraç edildi.

Gerçek anlamda bir baskı, gözaltına alma, tutuklama ve ihraç etme süreci yaşandı. Temel hak ve özgürlüklerin askıya alınmasının sonucunda geldiğimiz nokta bütün demokrasi güçlerinin bir arada mücadele içerisinde olması gerektiğini gösteriyor” dedi.

Tükel, Vicdan ve Adalet Nöbeti’ni bu anlamda milyonların talebini dile getirdiği için desteklediklerini ifade etti.

 

“Vicdan ve adalet istemekten daha doğal ne olabilir ?”

Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) Genel Başkanı Emin Koramaz ise, yaşanan koşullarda adalet talebinin önemli olduğunu vurgulayarak, “Doğudan batıdan milyonlarca insan adalet talebiyle sokaklara döküldü. Bizler de bu adalet arayışının bir parçası olduk.

Örgütlü olduğumuz her yerde direnişlere destek vermeye çalıştık. Bugün de dostlarımızın nöbetinde onlarla yan yanayız. Talebimiz adalet.

Bir yıldır OHAL koşullarında KHK’ler ile yönetilen, milletvekilleri tutuklanan, belediye başkanlarına kayyum atanan bir ülkede vicdan ve adalet istemekten daha doğal ne olabilir” dedi.

 

“Bu bariyerler ne emekçileri ne halkları birbirinden ayıramayacak”

izmir vicdan ve adaletKamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) Eşbaşkanı Aysun Gezen de, devam eden Toplu İş Sözleşmesi (TİS) görüşmelerine dikkat çekerek, görüşmelerin kamu emekçileri açısından eşitsizlik ve adaletsizlikle başladığını vurguladı.

Bir satış sözleşmesinin koşullarının oluştuğunu söyleyen Gezen, “Bizler, emekçiler açısından adalet istiyoruz. İşçilerin insanca yaşamasını ve çalışmasını istiyoruz. Günde onlarca emekçi iş cinayetlerine kurban gidiyor. Bizler, bunları söyleyecek tek konfederasyon olarak oraya alınmadık. Bu konfederasyon hiçbir iktidar önünde eğilmemiştir, eğilmeyecektir” dedi.

İktidarın emekçilere yönelik sömürü politikalarına karşı mücadele çağrısında bulunan Gezen, “Bu bariyerler ne emekçileri ne halkları birbirinden ayıramayacak. Bizler barış içinde bir Türkiye için mücadelemizi sürdüreceğiz” şeklinde konuştu.

 

“Bir arada mücadele etmekten başka çare yok”

Ardından söz alan Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) Genel Başkanı Kani Beko da, OHAL’in utanç verici olduğunu söyleyerek, mazlumların ve mağdurların faşist diktatörlüğe karşı ayağa kalmasından başka bir çare olmadığını faşist diktatörler diz çökmediği sürece mazlumlar ve mağdurların bir arada mücadele etmekten başka çaresi olmadığını dile egtirdi.

Beko konuşmasına şöyle devam etti:

“Ülkemiz OHAL ve KHK’lerle yönetiliyor. 12 Eylül faşist cunta ülke yönetimine el koyduğunda biz kapatılmadık, mahkeme kararıyla kapatıldık. Ama bugün 150 bine yakın kamu çalışanı mahkeme kararı olmadan KHK’lerle işten atıldılar. Belediyelerde kayyum var, 2 bine yakın arkadaşımızın iş akdi askıya alındı. 2 bine yakın işten atılmış arkadaşımızın işsizlik maaşını, kıdem tazminatını neden vermiyorsunuz?”

 

HDP Grup Başkanvekili Ahmet Yıldırım da heyetlere teşekkür ederken, kalıcı bir barışın Türkiye halklarına armağan edileceği güne kadar mücadele etmeyi sürdüreceklerini söyledi. 

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu