Gençlik

YÖK’ün kuruluşunun 37. yılında “Üniversite: Şirket, hapishane, şantiye değildir”

Üniversite Öğrencileri, YÖK’ün kuruluşunun 37’inci yılında “Üniversite: Şirket, hapishane, şantiye değildir. Geleceğimiz ve özgürlüğümüz için mücadeleye” şiarıyla eylem gerçekleştirdi

Eylem, Genç-Sen, Öğrenci Faaliyeti, Devrimci Öğrenci Birliği, Sosyalist Devrimci Gençlik, Yeni Demokrat Gençlik’in katıldığı eyleme birçok gençlik ve öğrenci örgütü katıldı. Beyazıt Meydanı’nda gerçekleştirilen eylem “YÖK, polis, medya bu abluka dağıtılacak!”, “Eşit, parasız, ana dilde eğitim!” sloganlarıyla başladı.

Sloganların ardından İstanbul’da bulunan çeşitli üniversitelerden eyleme katılan öğrenciler konuşma gerçekleştirdi.

İstanbul Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi adına bir öğrenci yapmış olduğu konuşmada:

“İstanbul Üniversitesi her geçen gün büyüyen dev bir şantiye” vurgusuyla başlayan konuşma Fen ve Edebiyat Fakültelerinin bulunduğu kampüsün uzun süredir inşaat halinde olduğuna dikkat çekti. “Kapatılan yemekhanenin ve şantiye merkezine çevrilen hergele meydanının ardından derslere yetişmek yeterince zor değilmiş gibi şimdi de iskelelerin arasından, düşen demirler, molozlardan kaçarak sınıflara ulaşmaya çalışıyoruz. Son günlerde okulun duvarlarına asılan uyarılar, ne can güvenliğimizi ne de halihazırda yaralanan arkadaşlarımızın iyileşmesini sağlamıyor.” dedi.

“Sözde eğitim niteliğini artıracağız”

İÜ Fen-Edebiyat Fakültesi öğrencileri adına yapılan konuşmanın ardından İstanbul Üniversitesi – Cerrahpaşa Teknik Bilimleri öğrencileri adına bir öğrenci konuşma yaptı. Cerrahpaşa Teknik Bilimleri öğrencileri adına yapılan konuşma da üniversitelerin bölünmesine dikkat çekilerek:

“İstanbul Üniversitesi’ni bölmelerinin ardından bize bu ismi verdiler. Söz de eğitim niteliğini arttıracağız diyerek bu bölme saldırısı gerçekleştirildi ama amaç böyle değildi. Bunu, bu sene yaşanan sayısız mağduriyetten de biliyoruz. Amaçları zaten rant ve okul tarihini yok etmek olanlar bizleri şehrin bir ucuna Hadımköy’e sürmek için eğitim hakkımıza yönelik çeşitli saldırı planları vardı. Bu saldırıdan ilk nasibini alan henüz bölme saldırısı gündeme girmeden 1 sene önce Avcılar’dan Hadımköy’e taşınan Teknik Bilimlerdi. Ardından ise Beyazit’tan Hadimköy’e taşınan HAYEF öğrencileri geldi. Bu planlarının yardımına Deprem yetişti, felaketi fırsata çevirdiler.” denildi.

Bu konuşmaların ardından, Marmara Üniversitesi Öğrencileri, İstanbul Teknik Üniversitesi Öğrencileri, Yıldız Teknik Üniversitesi Öğrencileri ve Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Öğrencileri adına da konuşmalar yapıldı.

Üniversiteler ‘Tek Adam’ın yetkisinde

Yapılan bu konuşmaların sonrasında Üniversite Öğrencileri adına da bir basın metni okundu.

İstanbul Üniversitesi öğrencisi Özlem Özdemir tarafından okunan açıklamada YÖK’ün kuruluşuna ve kuruluş amacına dair vurgu yapılarak:

“1982 Anayasası ile 6 Kasım’da kurulan Yüksek Öğretim Kurulu (YÖK), üniversitelerde biat eden, sorgulamayan bir nesil yaratma çabasının ürünüdür. Üniversitelerde bilimden ve politikadan uzak uygulamalar, YÖK’ün kuruluşundan beri yaptığı yegane şeydir.

Bugün ise YÖK Saray’a bağlanmış ve üniversiteler, ‘Tek Adam’ın’ yetkisine sunulmuştur. Bugüne kadar YÖK eliyle yürütülen üniversiteleri baskı altında tutma politikaları bugün de iktidar eliyle sürüyor.” denildi.

Özdemir devam eden açıklamada: ‘Müşteri değil öğrenciyiz’ vurgusu yaparak:

“Eğitimin niteliği ve bilimselliği yerine rantını düşünenler, üniversiteleri ticarethane olarak görüyor. Üniversiteler artık bir şirket gibi yalnızca ‘vaatleri’ ile karşımızda ve sermaye yararına çalışıyor. Saraylara milyonlarca lira bütçe ayıranlar, en temel hakkımız olan eğitim hakkına göz dikiyor. Okuyabilmek için çalışmak zorunda kaldığımız gibi üniversiteden koca bir borç yığını ile mezun oluyoruz. Mezun olduğumuzda ise bu borçları ödeyebilmek için iş bile bulamıyoruz. TÜİK verilerine göre genç işsizlik yüzde 27,1. Her 4 gençten biri işsiz. 81 ile üniversite açmakla övünenler genç işsizliğe de çözüm bulmalıdır.” dedi.

Açıklamanın ardından Beyazıt Marşı okunan eylem, Üniversite Öğrencilerinin  kayyum rektöre karşı, geleceksizliğe karşı, faşist saldırılara karşı, polis ve ÖGB kuşatmasına karşı, ranta talana karşı, şirketleşen üniversiteye karşı, kampüslerde tacize, tecavüze karşı, kampüslerde homofobi, transfobiye karşı haykırışlarına ünivesite ayakta! sloganıyla karşılık vermesiyle bitirildi.

Kaynak: Yeni Demokrat Gençlik

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu