Güncel

Kayıp yakınları gözaltında kaybedilen Mehmet Şerif Avşar’ın akıbetini sordu

Kayıp yakınları ve İHD Diyarbakır Şubesi, bu haftaki eylemlerinde 1994’te gözaltına alındıktan sonra bir daha kendisinden haber alınamayan Mehmet Şerif Avşar’ın akıbetini sordu.

İnsan Hakları Derneği (İHD) Diyarbakır Şubesi ve kayıp yakınları, “Kayıplar bulunsun, failler yargılansın” eyleminin 796’ncı haftasında Rezan (Bağlar) ilçesindeki Koşuyolu Parkı’nda bulunan Yaşam Hakkı Anıtı önünde açıklama yaptı. Eyleme katılanlar katledilen ve kaybedilenlerin fotoğraflarının olduğu dövizler taşıdı.

Eylemde ilk olarak İHD Diyarbakır Şubesi Başkan Yardımcısı Suzan Mehmetoğlu söz alarak, annelerin yüzlerce haftadır devam ettirmekte olduğu bu arayışa siyaset erkinin hala kayıtsız kaldığının altını çizdi. Mehmetoğlu, “Biliyoruz ki kayıplar meselesi ile yüzleşilmeden hakikate erişmek mümkün olmayacaktır. Buradan kayıp yakını annelerimizle bir kez daha yineliyoruz, kayıplar bulunsun, failler yargılansın” şeklinde konuştu.

Ardından 22 Nisan 1994 tarihinde Diyarbakır’ın Yenişehir ilçesinde gözaltına alınan ve ardından katledilmiş bir şekilde cenazesi bulunan Mehmet Şerif Avşar’ın hikayesini İHD Diyarbakır Şubesi Kayıp Komisyonu Üyesi Berfin Elçi okudu.

Elçi, Mehmet Şerif Avşar’ı abisinin yanında Gültekin Sütçü ve yanındaki 3 uzman çavuşun götürmesine rağmen reddettiklerini ve olayın üstünden 2 hafta geçtikten sonra Avşar’ı harabe bir binada yaşamını yitirmiş bir halde bulunduğunu belirterek, “Mehmet Şerif Avşar evli ve iki çocuk babasıdır. Diyarbakır/Yenişehir’ de bulunan, ailesine ait gübre satış dükkanın da çalışır. Mehmet Şerif Avşar 22 Nisan 1994 günü, ailesine ait dükkanda ağabeyleri ile çalışırken dükkana gelen uzman çavuş Gültekin Sütçü ve yanındaki 3 korucu tarafından gözaltına alınır. Ağabeylerinin yanında alınıp götürülmesine rağmen gözaltına alındığı reddedilir. Olaydan yaklaşık iki hafta sonra harabe bir binada Mehmet Şerif Avşar’ın cenazesi bulunur” dedi.

Bütün başvurular sonuçsuz kaldı

Elçi, olayın tanığı olan Mehmet’in kız kardeşi Sadiye Avşar’ın anlatım ve beyanlarını da şu şekilde paylaştı: “Dükkâna ilk olarak 3 korucu ve bir itirafçı gelir. Korucular Şerif’in ifadeye götürüleceğini söyler. Ağabeyleri şerifle birlikte gitmek ister. Ancak korucular buna izin vermez. Şerif ağabeyim, koruculardan kimlik göstermelerini ister. Korucuların yanında bulunan uzman çavuş Gültekin Sütçü, Şerif’e kimliğini gösterir. Ancak ağabeyleri yine Şerif’i bırakmak istemez. Ancak Gültekin çavuş, ‘hepsini öldürün’ diye emir verir. Şerif öne atılarak tamam ben gelirim der. Gelen korucular Şerif’i toros marka araca bindirip dükkandan ayrılıyor. Ağabeyleri kendi araçlarıyla torosu takip eder. Şerif’in Saraykapı’da bulunan JİTEM binasına götürüldüğünü görürler. Ağabeylerim binaya girip, kardeşlerinin gözaltına alındığı belirtir. Orada bulunan memur ‘biz gözaltıları yapmıyoruz. Siz burada beklemeyin biz araştıracağız’ şeklinde yanıt verir. Ağabeyleri uzun süre kapıda beklerken, Şerif’i kaçıranların bahçede olduğunu görüyorlar. Günlerce Şerif’in nerede olduğunu söylemediler. Birçok resmi yetkiliye başvurduk, cevap alamadık. Şerif kaçırıldığı günden hemen sonra savcılığa başvuru yapıldı, babam Ankara’da dönemin siyasetçileriyle görüştü, gazetelere ve televizyona yansıdı ancak bir sonuç alamadık. Olaydan yaklaşık iki hafta sonra harabe bir binada Şerif Ağabeyimin cesedi bulundu. Otopsi raporuna göre 10-15 gün önce öldürüldüğü belirtildi. Kardeşimizin faillerinin bir kısmı bulundu ve yargılandı. Ama hak ettikleri cezayı almadılar. Koruculardan biri 20 yıl ceza aldı, 10 yıl sonra bırakıldı. Diğer korucular ve itirafçı ise 6 yıl ceza aldılar. Uzman çavuş Gültekin Sütçü ise olaydan yıllar sonra bulundu, tutuklandı. Kısa bir sürede serbest bırakıldı. Şuan hala serbest dolaşıyor. Biz uzun süre telefonlarla aranarak tehdit edildik. Ardı kesilmeyen telefon tehditleri, ısrarlı fiziki takipler sonucu hepimiz başka şehirlere göç etmek zorunda kaldık. Yerel mahkemelerden adil bir yargılanma sağlanmayınca, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne başvurduk. Mahkeme, Türkiye’yi mahkum etti.”

Açıklamanın ardından eylem sona erdi.

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Diğer içerik
Kapalı
Başa dön tuşu