GüncelMakaleler

DENGÊ AZADÎ | Irak Kürdistanı ve Rojava’da Gündem: Savaşın Gölgesinde Seçimler

"KDP, Irak Kürdistanı’nda seçimleri ertelemek için savaş senaryoları yazarken Rojava’da ise Özerk Yönetim, TC’nin saldırıları altında, savaşın gerçekliği içinden 30 Mayıs’ta gerçekleşecek olan yerel seçimlere hazırlanıyor."

Irak Kürdistanı’nda 1 Ekim 2022’de yapılmasına karar verilen Kürdistan Bölgesi parlamento seçimleri, siyasi partiler arasındaki seçim yasası ve etnik ve dini gruplara verilen kota hakkının kaldırılması üzerine yaşanan sorunlar nedeniyle önce 2023 yılına, son olarak da 10 Haziran 2024 tarihine ertelenmişti.

Daha önceleri Kürdistan Bölgesi Parlamentosu’nda uygulanan Türkmenler için 5 ve Hristiyanlar için 6 kişilik kota, Irak Federal Yüksek Mahkemesi tarafından iptal edilmiş, mahkeme azınlıkların seçimler yoluyla parlamentoya girebileceğine karar vermişti. Ayrıca daha öncesinden tek bölge üzerine kurulu seçim sistemi, Haziran’daki seçimler için Duhok, Hewlêr, Süleymaniye ve Halepçe olmak üzere dört bölge üzerinden yeniden düzenlendi. Bu haliyle parlamento, Duhok 25, Hewler 34, Süleymaniye 38 ve Halepçe 3 milletvekili olmak üzere Türkmenlere ve Hristiyanlara tanılan 11 kişilik kotanın da kaldırılmasıyla toplam 100 milletvekilinden oluşacak. Parlamentodaki milletvekili sayısını artırmak ve azınlık milliyet ve inançtan halkları kendine yedeklemek için uyguladığı kota uygulamasının kaldırılmasıyla birlikte KDP’nin daha seçimlere girmeden 11 milletvekili kaybettiği değerlendiriliyor. Ayrıca tekli seçim bölgesi sisteminden 4 bölgeli seçim sistemine geçilmesi ile birlikte en çok milletvekili sayısına sahip Süleymaniye’nin YNK’nin kalesi olduğunu göz önüne alırsak, YNK’nin Haziran seçimlere daha avantajlı bir pozisyonda girebileceğini söylemek mümkün. Yine diğer taraftan Irak Federal Yüksek Mahkemesi tarafından seçimlerin denetimi ve örgütlenmesinden sorumlu Kürdistan Bölgesi Yüksek Seçim Komisyonu fes edilmiştir. Federal Mahkeme, onun yerine seçimlerin Bağdat’a bağlı Irak Bağımsız Yüksek Seçim Komisyonu tarafından yürütülmesini kararlaştırmıştır.

KDP’nin kendi iktidarını garantiye aldığı daha önceki seçim sisteminin değişmesiyle birlikte iktidarını bu Haziran seçimlerinde garantileyemeyen Barzani yöntemi, seçimlere katılmayarak boykot edeceklerini açıkladı. Kürdistan Yurtseverler Birliği (YNK) ise seçimlerin ertelenmesini ve iptal edilmesini hiçbir şekilde kabul etmeyeceklerini belirterek seçimlerin belirlenen tarihte yapılmasını istiyor.

KDP sonunu geciktirmeye çalışıyor!

Uzun süredir faşist TC devletiyle kurduğu ilişkiler, gerillaya yönelik saldırılarda TC’nin askerliğini yapması, Başur halkının yaşadığı ekonomik sorunlar, yoksulluk, halkın gözünde Barzani ailesinin ve KDP’nin belli ölçüde teşhir olmasını sağlamıştır. Bir taraftan da yeni seçim sistemi de iktidar olmasını zorlaştırmaktadır. Bu açıdan faşist TC devlet aklının her süreçte başvurduğu gibi bir savaş argümanına tutunmaya ihtiyacı vardır. KDP zaten seçimlere katılmayacağını söyleyerek niyetini ortaya koydu. Ya bu seçimleri kendi iktidarını garantiye aldığı koşullarda daha geç bir tarihe erteletmeye çalışacak ya da iptal edilmesi için her türlü kirli yönteme başvuracaktır. Bu açıdan KDP aklı, yüzyıllık faşist bir gelenekten almakta, bu anlamıyla TC’nin iyi bir öğrencisi daha doğrusu iyi bir uşağı olmayı sürdürmektedir. Bu açıdan bir süredir, yana yakıla çözüm aramaktadır. YNK’yi ikna etmek için uzun süredir Kerkük valisinin belirlenmesindeki yaşanan sorunları kullanarak YNK’ye Kerkük Valiliği’ni vererek seçimlerin ertelenmesini talep edeceğine dair kimi değerlendirmeler de mevcut. Ancak bir süre önce YNK Politbürosu, Bafil Talabani başkanlığındaki toplantıda, “Parlamento seçimlerinin ertelenmesi için talep edilen bütün görüşmeleri reddediyoruz. Seçimler ertelenirse suç duyurusunda bulunacağız” dedi. Toplantıda, Irak Bağımsız Yüksek Seçim Komisyonu’nun seçimin zamanında yapılması için yürüttüğü çalışmalara verilen desteğini yineleyen YNK’nin KDP ile böylesi bir pazarlığa girmesi zor gibi görünüyor.

Bir diğer değerlendirme ise zaten halihazırda devam eden Medya Savunma Alanları’nda TC-KDP işbirliğinde gerillalara yönelik saldırılarını yeni bir aşamaya taşımak. Bu sayede KDP, hem sahibi faşist TC devletini memnun edecek hem de kendi iktidarını yeniden tesis edecektir. Yurtsever basında yer alan bazı haberlere ve analizlere göre faşist TC ordusu, KDP peşmergelerini bizzat saldırılar içinde kullanarak Metîna’da gerilla mevzilere yönelik karadan operasyonlar düzenleyecek, çıkacak çatışmalarda gerillanın karşılık vermesiyle KDP, ölecek peşmergeler üzerinde tepinecek ve bir savaş durumu içinde oldukları söyleyerek seçimleri erteleyecek.

Ancak her ne olursa olsun, KDP’nin ihaneti Kürt halkı tarafından yeterince anlaşılmış, her ne kadar sonunu gecikmeye çalışsa da, o da tüm zalimler ve hainler gibi tarihin çöplüğüne gömülmeye mahkumdur.

Rojava’da TC’nin saldırıları altında seçim hazırlıkları!

Bir taraftan KDP, Irak Kürdistanı’nda seçimleri ertelemek için savaş senaryoları yazarken Rojava’da ise Özerk Yönetim, TC’nin saldırıları altında, savaşın gerçekliği içinden 30 Mayıs’ta gerçekleşecek olan yerel seçimlere hazırlanıyor.

Yerel seçimler öncesi Kuzey ve Doğu Suriye İdari Bölgeler Kanunu Demokratik Halklar Meclisi tarafından onaylanarak yürürlüğe konuldu. Kanunda kanton, şehir, belde, köy ve mezra tanımları yapılarak bu statülerin alınabilmesi için gerekli nüfus şartları belirlendi. Yeni yasaya göre Kuzey ve Doğu Suriye, Cizre, Dêrazor, Reqa, Tebqa, Fırat, Minbic ve Efrîn-Şehba olmak üzere toplam 7 kantondan oluşuyor. Daha önce büyükşehir tanımlaması yoktu, yeni yasayla birlikte büyükşehir idari bölümü eklendi, ilçeler kaldırıldı.

Cizre Kantonu’nda Qamişlo ve Hesekê, Reqa Kantonunda Reqa, Fırat Kantonu’nda Kobanê, Minbic Kantonu’nda Minbic, Efrîn-Şehba Kantonu’nda Efrîn büyükşehir olarak tanımlandı. Kanuna göre Kuzey ve Doğu Suriye’de 6 büyükşehir, 40 şehir ve 105 belde belirlendi.

Yerel seçimler öncesi, çeşitli şehirlerde ön seçimler yapılıyor. Seçimlere katılacak kadın adaylar, sadece kadınların katıldığı ön seçimlerle belirleniyor.

Rojava’da özellikle TC devletinin ekonomik kaynaklara ve altyapıya yönelik saldırılarının ardından halk ciddi ekonomik zorluklar yaşadı. Bu saldırılarının bir hedefi de Rojava’nın KDP’ye bağımlı hale getirilmesi, halkın topraklarından göç ettirilmesi ve en önemlisi de halkın Özerk Yönetim’e olan güvenini sarsmaktı. Ancak özellikle 8 Mart’tan itibaren başlayan eylemsel süreçler bir kez daha halkın Özerk Yönetim’e güvenin sağlamlılığını ortaya koydu. Newroz ve 4 Nisan kutlamaları, 24 Nisan Ermeni Soykırımı anmaları, son olarak da daha önce neredeyse sembolik olarak kutlanan 1 Mayıs, Rojava’da bu yıl hiç olmadığı kadar kitlesel ve yaygın kutlandı. PKK’nin Newroz’da TC SİHA’larını vuracak düzeye geldiklerine yönelik verdiği müjde, Medya Savunma Alanları’nda gerillanın faşist TC ordusuna karşı geliştirdiği eylemler, Türkiye ve Türkiye Kürdistanı’ndaki gelişmeler Rojava halkını da çok olumlu etkiledi. Bunu görmek için, TC’nin her türlü saldırılarına ve çökertme planlarına rağmen, alanları meydanları dolduran coşkulu, kararlı ve cesur Rojava halkına bakmak yeterli.

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu