Emek

İSİG Meclisi: Ağustos’ta en az 180 işçi yaşamını yitirdi

İSİG Meclisi’nin yayımladığı rapora göre Ağustos ayında en az 180 işçi iş cinayetleri sonucunda yaşamını yitirdi.

H. Merkezi: İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği (İSİG) Meclisi’nin yayımladığı rapora göre Ağustos ayında en az 180 işçi iş cinayetleri sonucunda yaşamını yitirdi. Raporda, Adalet Arayan İşçi Aileleri’nin 2012 yılından beri her ayın ilk Pazar günü Galatasaray Meydanı’nda tuttuğu 75. eylemlerinin “milli güvenlik, kamu düzeni, suç işlenmesinin önlenmesi, genel sağlığın ve genel ahlakın veya başkalarının hak ve özgürlüklerinin korunması” gerekçe gösterilerek yasaklandığı da vurgulandı. Yasak kararına ilişkin “Bu noktada alınan bu yasak kararı genel olarak işçi sağlığı mücadelesine dönük yapılan bir saldırı olarak görülmelidir. Adalet Arayan İşçi Aileleri, önümüzdeki ayın ilk Pazar günü olan 7 Ekim’de 76.Vicdan ve Adalet Nöbeti için Galatasaray Meydanı’ndaki ısrarlarında devam ederlerse işçi sağlığı mücadelesindeki tüm dostlarının da yanlarında olacağını hatırlatalım…” ifadelerine yer verildi.
Yılın ilk sekiz ayında 1290 işçi iş cinayetlerinde yaşamını yitirdi
Yüzde 89’u ulusal ve yerel basından, yüzde 11’i ise işçilerin mesai arkadaşları, aileleri, iş güvenliği uzmanları, işyeri hekimleri ve sendikalardan edinilen bilgilere dayanan raporda Ağustos ayında en az 180 işçinin iş cinayetlerinde yaşamını yitirdiği, bunlardan ise yalnızca birinin meslek hastalığı nedeniyle hayatını kaybettiği belirtildi. Bu duruma ilişkin “ILO ve WHO verilerine göre 1 ‘iş kazası sonucu ölüm’ karşılığında yaklaşık 6 ‘meslek hastalığı sonucu ölüm’ olmaktadır” açıklamasına yer verildi.
Raporda yer alan veriler ise şöyle:
Ocak ayında en az 144, Şubat ayında en az 128, Mart ayında en az 129, Nisan ayında en az 189, Mayıs ayında en az 169, Haziran ayında en az 151 işçi, Temmuz ayında en az 200 ve Ağustos ayında en az 180 olmak üzere; Türkiye’de 2018 yılının ilk sekiz ayında en az 1290 işçi iş cinayetlerinde yaşamını yitirdi. 180 emekçinin 133’ü ücretli (işçi ve memur), 47’si kendi nam ve hesabına çalışanlardan (çiftçi ve esnaf) oluşuyor. Ölenlerin 15’i kadın işçi, 165’i erkek işçi. Kadın işçi cinayetleri tarım, ticaret, konaklama ve genel işler işkollarında gerçekleşti.
3’ü 14 yaş ve altında olmak üzere 11 çocuk işçi can verdi. Çocuk işçi cinayetleri tarım, tekstil, inşaat ve genel işler işkollarında gerçekleşti.
14 mülteci/göçmen işçi yaşamını yitirdi. Mülteci/göçmen işçilerin 7’si Suriyeli, 2’si Afgan, 2’si Türkmen, 1’i Ahıskalı, 1’i Azeri ve 1’i İranlı.
Ölümler en çok tarım, inşaat, taşımacılık, ticaret/büro, belediye/genel işler, madencilik, enerji ve metal işkollarında gerçekleşti. Tarımda ölenlerin ise en az yüzde 42’si ücretli. Yüzde 58’ini oluşturan üretici ölümlerinin ise bir kısmının başkasının tarlasını işleme ya da çobanlık vasıtasıyla ücretli olarak değerlendirilmesi gerekiyor fakat net olarak bir oran verilmesi mümkün değil. Bu ay inşaatta ölenlerin toplam iş cinayetlerindeki oranı yüzde 15. Ancak yapı işleri olarak incelediğimizde bu oran yüzde 21’e çıkıyor.
En fazla ölüm nedeni ezilme/göçük, trafik/servis kazası ve kalp krizi/beyin kanaması. Ölüm nedenleri Ağustos ayında sıralama değiştirirken yüksekten düşme sonucu ölüm dördüncü sırada yer aldı. Ağustos ayında hemen hemen bütün işkollarında yıllık izinler kullanıldı ve bayram tatiline çıkıldı. Ancak bundan istisna olan tarım işkolu oldu. Gerek işkolları içinde oransal olarak ölümlerin bu kadar yüksek oluşunun ve kalp krizi/beyin kanaması nedenli ölümlerin yüksek oluşunun nedeni budur.
Ağustos’ta Türkiye’nin 56 şehrinde ve yurtdışında iki ülkede iş cinayeti gerçekleştiğini tespit edildi. En çok iş cinayeti İstanbul, Bursa, Antalya, Gaziantep, Manisa, Muğla, Kocaeli, Konya ve Sakarya’da yaşandı…
Ölenlerin 4’ü (yüzde 2,22) sendikalı işçi, 176 işçi ise (yüzde 97,78) sendikasız. Sendikalı işçiler enerji ve belediye/genel işler işkolunda çalışıyordu. Diğer yandan ölen başka sendikalı işçiler de olabilir. Fakat ölen işçilerin sendika üyeliklerinin gerçek bir örgütlülük olmaması ve birçok sendikanın ölen üyelerini sahiplenmemesi sonucu net bir bilgi vermek mümkün olmuyor. Bu durum özellikle kamu çalışanı/memur sendikaları açısından tespiti mümkün olmayan bir durum.

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu