6 Mayıs 1972’de idam edilen 68 kuşağı önderlerinden Deniz Gezmiş, Hüseyin İnan ve Yusuf Arslan katledilişlerinin 52. yıldönümlerinde İzmir’de bir yürüyüş ve açıklama ile andı.
Bağımsız Devrimci Sınıf Platformu, Dostluk ve Kültür Derneği, Enternasyonal Komünist İşçi Birliği, Halkevleri, Kaldıraç Hareketi, Komünist İşçi Hareketi, Komünist Köz, Partizan, Sosyalist Emekçiler Partisi ve Toplumsal Özgürlük Partisi’nin örgütlediği ortak anmada, “Denizlerin yolunda Filistin’in yanındayız!” yazılı pankart taşındı.
Yapılan yürüyüşün ardından okunan açıklamada, Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan’ın Mahir ve İbrahimlerle birlikte 71’devrimci çıkışının temsilcileri olduğu vurgusu yapıldı.
“52 yıl önce kurulan dar ağaçlarında, Denizler şahsında yok etmek istedikleri işçilerin, emekçilerin, gençlerin, ezilen halkların gelişen mücadelesiydi. Bu düzenin efendileri devrimci önderleri yok ederek sömürü, soygun ve zorbalık üzerine kurulu kapitalist düzenlerini sorunsuzca devam ettirebileceklerini düşündüler. Emperyalist barbarlığın kirli ve kanlı çıkarları için bir bütün olarak topluma gözdağı vermek istediler. Ama başaramadılar! İdamlarla, katliamlarla engellemek istenen devrim mücadelesi dalga dalga yayılmaya devam etti, kuşaktan kuşağa geçti. Kızıldere’de Mahirlerin, işkencehanelerde İbrahimlerin, darağaçlarında Denizlerin kararlılığı, inançları, cesaretleri hafızalardan silinemedi. Bu topraklarda devrim fikri ve mücadelesi boğulamadı” ifadelerinin yer aldığı açıklamada, bugün Filistin’de süren soykırım saldırılarına değinildi.
Açıklama şöyle devam etti: “Siyonistler soykırıma varan bir barbarlıkla Filistin halkına katliamı dayatıyor. Emperyalistler ve işbirlikçi devletlerin desteğiyle süren bu katliamlarda on binlerce Filistinli yaşamını yitirdi, yaralandı, yerinden-yurdundan sürüldü. Saray iktidarı bir yanda Filistin için sahte gözyaşı dökerken, emperyalizmin ve siyonizmin tam hizmetinde katliamların bir parçası oldu. İsrail ile her türlü ilişkiyi devam ettirerek ikiyüzlü tutumlarını sürdürüyorlar.
İşçilere, emekçilere, gençlere, kadınlara açlığı, yoksulluğu, kölece çalışma koşullarını dayatıyor, karanlıklarında boğmak istiyorlar. Emperyalizmle kurulan kölece ilişkiler üzerinden ülke topraklarını emperyalistler adına saldırı ve savaş üssü olarak açıyorlar. Meclisten geçirdikleri savaş tezkereleri ile Ortadoğu’da savaş çığırtkanlığı yapıyorlar. Kürt halkının haklı ve meşru taleplerini inkâr ve imha politikalarıyla bastırmak istiyorlar. Topluma dayattıkları şovenist atmosferle halklar arasında düşmanlık tohumları ekiyor, kardeş halkları birbirine kışkırtıyorlar. Ama bir kez daha başaramayacaklar!”
Anma sloganlarla sonlandırıldı.
